19 Mayıs 2010 Çarşamba
'Askere ve vekile hakaret'ten kovuşturmaya yer olmadığına...
Eskişehir Askeri Cezaevi'nde tutuklu bulunan vicdani retçi Enver Aydemir, cezaevinde inceleme yapmak üzere gelen Meclis İnsan Hakları Komisyonu üyesi bir milletvekilinin "senin yaptıklarının yanında sana uygulanana şiddet mi diyorsun?" sözlerini eşine yazdığı mektupta dile getirmiş, bunun üzerine hakkında soruşturma başlatılmıştı. Askeri Savcının; "Devletin askeri teşkilatını alenen aşağılamak" suçlamasıyla 301'den dava açma isteği Milli Savunma Bakanı'nın izin vermemesi üzerine, "kamu görevlisine görevi nedeniyle hakaret" suçlaması da "suçun oluşmadığı" gerekçesiyle kavuşturmaya yer olmadığına karar verildi.
Oyunu Baştan Almak - Cahit Koytak
Vicdanî retçi Enver Aydemir ve onun gibi
öncü insanseverler, öncü ‘vatansever’ler,
koşulsuz savaş aleyhtarları için.
Var mısınız, şairler, gurular, muhalifler,
Var mısınız, genç siviller, gönlü genç kalanlar,
Çocukları, kitapları, şarkıları ve çiçekleri sevenler,
Gelin postu cehennemin kapısına serelim bu sefer!
Ve son ırkçı, faşist yahut terörist de
Arınıp, iyileşip taburcu edilinceye kadar,
Son mücrim de salıverilinceye kadar ateşten,
Zinhar kaldırmayalım postumuzu eşikten!
Var mısınız, yoksullar ve şairler, var mısınız,
Tanrının en güzel adlarını anarak bir ağızdan
Ateşe su dökelim, kazanı devirelim,
Teraneler tutturup, sloganlar atalım!
Kendi şeytanlarıyla oynadığı oyunda
Top sürerken ayağı takılıp düşenler için
‘Taraftar’ın sesini duyuralım hakeme!
(Ama, tahriklere kapılmaca yok, sakın!
Kaldırım taşı sökmek falan, küfür, şiddet...)
Oyunu baştan almak ve tertemiz götürmek için
Geri isteyelim oyunu, geri isteyelim çocukluğunu
Firavunun, Neron’un, Hitler’in, Bush’un, Şaron’un!
Çocukluklarını, tüm çocuk düşmanlarının,
Bebekliklerini, bebek düşmanlarının,
Ölüm tacirlerinin, silah tüccarlarının,
Çocukluklarını cellatların ve cellat yamaklarının!
İstemek yetmiyorsa, tutturalım,
Agu agu agu, basalım yaygarayı,
Askere gitmeyelim, uygun adım atmayalım,
Top tüfek bazuka almayalım omzumuza,
Kırıp geçirelim ya da gömelim
Ölüm oyuncaklarının hepsini,
Ve cahili kalalım ölmek pahasına,
Tüm pislikleri, kirli yöntemleriyle
Öldürme sanatının!
Tuzla buz edelim, böylece, camlarını
Önce kendi görünmez küvezlerimizin!
Sonra kaçıralım cehennemden dışarı,
Küvezleriyle birlikte, bebekliklerini
Balyozcu, bombacı generallerin,
Bebekliklerini, fesatçı amirallerin,
Bebekliklerini, ölüm ustalarının!
Ama önce, vakit varken burada, yeryüzünde
Biz de çalışalım çocukluğumuza al baştan,
Kabuklarımızın, tırnaklarımızın altını temizleyelim;
İçimizdeki gizli ırkçıyı, gizli zorbayı, gizli
Katili kurtarmak için cehennem ateşinden,
Bebekliğimizi çalışalım ve çocukluğumuzu
Tekrar tekrar, al baştan!
Ve Tanrıya güvenelim, Tanrı geri çevirir mi hiç,
Oyunda düşüp de dizini dirseğini kanatan,
Kafasını, kalbini ya da ruhunu yaralayan çocuğu!
Herkesten üstün, herkesten iri,
Herkesten güçlü olmayı nasılsa kafaya takmış
Akılları, ruhları, yaralı bereli zalimlerin,
Katillerin bile, çocukluğunu geri çevirir mi hiç,
Geri çevirir mi Tanrı, cennetin kapısından!
Kıyar da ayırır mı onları, analarından babalarından!
16 Mayıs 2010
Yoksullar ve Siviller için Tezler Kitabı
5 Mayıs 2010 Çarşamba
Vicdani retçi Aydemir'e 4. kez ''emre itaatsizlik''ten dava
Eskişehir Askeri Cezaevi'nde tutuklu bulunan vicdani retçi Enver Aydemir, aylık tutuk incelemesinde artık tutukluluğunun devam etmemesi yönünde alınan karar gereğince tahliye edilmiş, önce askerlik şubesine sonra da Bilecek'teki askeri birliğe götürülmüştür. Bir kez daha akserlik yapmayacağını tekrar eden Aydemir, götürüldüğü Eskişehir Askeri Mahkemesi tarafından, 3 Mayıs Pazartesi günü, bir kez daha "emre itatatsizlik" suçlamasıyla tutuklanarak Eskişehir Askeri Cezaevi'ne konmuştur. Bu durum; Enver'in ömür boyu askeri cezaevinden çıkamıyacağının bir göstergesi olduğu gibi aynı zamanda vicdani