Herkesçe malum olduğu üzere İslam dini, “tevhid” ilkesi üzerine bina olmuştur. Bu ilkenin olmadığı yerde İslam dininden söz etmek mümkün değildir. Bu ilkenin zedelendiği yerde ise İslam’ın yani Allah’a teslimiyetin zedelenip sağlıksızlaşacağı aşikârdır.
Arapça “Eşhedü en la ilahe illallah” şeklinde ifade edilen tevhid cümlesi türk diline “Allah’tan başka ilah yoktur” şeklinde çevrilmiştir. Bu çeviri yanlıştır. Doğru çeviri “Allah’tan başka ilahları reddederim” şeklinde olmalıdır. Çeviri hatası cümlede geçen “la” kelimesinin “yokluk” anlamında tercüme edilmesinden kaynaklanmaktadır. Doğru tercüme “kabul etmeme, onaylamama, reddetme” şeklindedir.
15 Haziran 2010 Salı
8 Haziran 2010 Salı
ENVER AYDEMIR SERBEST BIRAKILDI
ENVER AYDEMIR SERBEST BIRAKILDI
İMANI REDÇI ENVER AYDEMIR KARDEŞIMIZ GATA’YA SEVKEDILMESININ ARDINDAN, GATA’DAN VERILEN “ANTI-SOSYAL KIŞILIK” TANISIYLA “ASKERLIĞE ELVERIŞLI DEĞILDIR” RAPORU VERILDI.
24 ARALIK 2009'DAN BERI TUTUKLU BULUNAN VE "FIRAR SUÇU"NDAN 10 AY CEZA ALMIŞ OLAN ENVER AYDEMIR, HAKKINDA AÇILMIŞ 4 ADET "ASKERLIKTEN SIYRILMAK KASTIYLA EMRE ITAATSIZLIKTE ISRAR" DAVASININ HER BIRINDEN 5 YILA KADAR HAPIS CEZASI ILE YARGILANIYORDU. KENDISINE DAYATILAN ASKERI CEZAEVI ELBISELERINI GIYMEYI REDDETTIĞI IÇIN DURUŞMALARA DA ÇIKARILMIYORDU.
AYDEMIR'IN 1 HAZIRAN'DA YAPILAN DURUŞMADA, PSIKOLOG-DOKTORUN ISTEĞI ÜZERINE GATA'YA SEVKEDILDIĞI, ORADA KENDISINE UYGULANMAK ISTENEN PSIKOLOJIK TESTI VE PIJAMALARI GIYMEYI REDDETTIĞI ÖĞRENILDI. 2 HAZIRAN'DAKI DURUŞMASINDA ISE AVUKAT DAVUT ERKAN MAHKEMEYE, ENVER'IN DÜŞÜNCELERINI IFADE EDEN 4 SAYFALIK BIR YAZILI METIN SUNDU. ENVER AYDEMIR'IN TAHLIYE EDILDIĞI VE GATA'DAN; ÖNCE ASKERI BIRLIĞE, SONRA MAHKEMEYE VE DAHA SONRA DA HAKKINDA BIR "EMRE ITAATSIZLIKTE ISRAR" DAVASI DAHA AÇILIP TEKRAR ASKERI CEZAEVINE GÖTÜRÜLECEĞI BELIRTILIYORDU
19 Mayıs 2010 Çarşamba
'Askere ve vekile hakaret'ten kovuşturmaya yer olmadığına...
Eskişehir Askeri Cezaevi'nde tutuklu bulunan vicdani retçi Enver Aydemir, cezaevinde inceleme yapmak üzere gelen Meclis İnsan Hakları Komisyonu üyesi bir milletvekilinin "senin yaptıklarının yanında sana uygulanana şiddet mi diyorsun?" sözlerini eşine yazdığı mektupta dile getirmiş, bunun üzerine hakkında soruşturma başlatılmıştı. Askeri Savcının; "Devletin askeri teşkilatını alenen aşağılamak" suçlamasıyla 301'den dava açma isteği Milli Savunma Bakanı'nın izin vermemesi üzerine, "kamu görevlisine görevi nedeniyle hakaret" suçlaması da "suçun oluşmadığı" gerekçesiyle kavuşturmaya yer olmadığına karar verildi.
Oyunu Baştan Almak - Cahit Koytak
Vicdanî retçi Enver Aydemir ve onun gibi
öncü insanseverler, öncü ‘vatansever’ler,
koşulsuz savaş aleyhtarları için.
Var mısınız, şairler, gurular, muhalifler,
Var mısınız, genç siviller, gönlü genç kalanlar,
Çocukları, kitapları, şarkıları ve çiçekleri sevenler,
Gelin postu cehennemin kapısına serelim bu sefer!
Ve son ırkçı, faşist yahut terörist de
Arınıp, iyileşip taburcu edilinceye kadar,
Son mücrim de salıverilinceye kadar ateşten,
Zinhar kaldırmayalım postumuzu eşikten!
Var mısınız, yoksullar ve şairler, var mısınız,
Tanrının en güzel adlarını anarak bir ağızdan
Ateşe su dökelim, kazanı devirelim,
Teraneler tutturup, sloganlar atalım!
Kendi şeytanlarıyla oynadığı oyunda
Top sürerken ayağı takılıp düşenler için
‘Taraftar’ın sesini duyuralım hakeme!
(Ama, tahriklere kapılmaca yok, sakın!
Kaldırım taşı sökmek falan, küfür, şiddet...)
Oyunu baştan almak ve tertemiz götürmek için
Geri isteyelim oyunu, geri isteyelim çocukluğunu
Firavunun, Neron’un, Hitler’in, Bush’un, Şaron’un!
Çocukluklarını, tüm çocuk düşmanlarının,
Bebekliklerini, bebek düşmanlarının,
Ölüm tacirlerinin, silah tüccarlarının,
Çocukluklarını cellatların ve cellat yamaklarının!
İstemek yetmiyorsa, tutturalım,
Agu agu agu, basalım yaygarayı,
Askere gitmeyelim, uygun adım atmayalım,
Top tüfek bazuka almayalım omzumuza,
Kırıp geçirelim ya da gömelim
Ölüm oyuncaklarının hepsini,
Ve cahili kalalım ölmek pahasına,
Tüm pislikleri, kirli yöntemleriyle
Öldürme sanatının!
Tuzla buz edelim, böylece, camlarını
Önce kendi görünmez küvezlerimizin!
Sonra kaçıralım cehennemden dışarı,
Küvezleriyle birlikte, bebekliklerini
Balyozcu, bombacı generallerin,
Bebekliklerini, fesatçı amirallerin,
Bebekliklerini, ölüm ustalarının!
Ama önce, vakit varken burada, yeryüzünde
Biz de çalışalım çocukluğumuza al baştan,
Kabuklarımızın, tırnaklarımızın altını temizleyelim;
İçimizdeki gizli ırkçıyı, gizli zorbayı, gizli
Katili kurtarmak için cehennem ateşinden,
Bebekliğimizi çalışalım ve çocukluğumuzu
Tekrar tekrar, al baştan!
Ve Tanrıya güvenelim, Tanrı geri çevirir mi hiç,
Oyunda düşüp de dizini dirseğini kanatan,
Kafasını, kalbini ya da ruhunu yaralayan çocuğu!
Herkesten üstün, herkesten iri,
Herkesten güçlü olmayı nasılsa kafaya takmış
Akılları, ruhları, yaralı bereli zalimlerin,
Katillerin bile, çocukluğunu geri çevirir mi hiç,
Geri çevirir mi Tanrı, cennetin kapısından!
Kıyar da ayırır mı onları, analarından babalarından!
16 Mayıs 2010
Yoksullar ve Siviller için Tezler Kitabı
5 Mayıs 2010 Çarşamba
Vicdani retçi Aydemir'e 4. kez ''emre itaatsizlik''ten dava
Eskişehir Askeri Cezaevi'nde tutuklu bulunan vicdani retçi Enver Aydemir, aylık tutuk incelemesinde artık tutukluluğunun devam etmemesi yönünde alınan karar gereğince tahliye edilmiş, önce askerlik şubesine sonra da Bilecek'teki askeri birliğe götürülmüştür. Bir kez daha akserlik yapmayacağını tekrar eden Aydemir, götürüldüğü Eskişehir Askeri Mahkemesi tarafından, 3 Mayıs Pazartesi günü, bir kez daha "emre itatatsizlik" suçlamasıyla tutuklanarak Eskişehir Askeri Cezaevi'ne konmuştur. Bu durum; Enver'in ömür boyu askeri cezaevinden çıkamıyacağının bir göstergesi olduğu gibi aynı zamanda vicdani
30 Nisan 2010 Cuma
ENVER TEKRAR TAHLİYE EDİLDİ, TEKRAR BİRLİĞE SEVK…
itiraz neticesinde tahliye edildi.
Eskişehir Askeri Ceza Mahkemesi’nin verdiği
tutuklama kararına karşı yapılan itirazı inceleyen Gölcük Askeri Ceza Mahkemesi
tutuklamanın hukuka aykırı olduğuna karar
verdi ve tutuklama kararını kaldırdı. Bunun
üzerine Eskişehir Jandarma’ya götürülen
Enver buradan Bilecik Jandarma’ya
gönderilmek üzere tahliye işlemlerinin
tamamlanmasını bekliyor.
31 Mart 2010 Çarşamba
Direnen Enver Aydemir Tekrar Tutuklandı
Dün Eskişehir’deki Askeri Mahkemesi tarafından tahliye edilip Bilecik 2. Jandarma Er Eğitim Tugay Komutanlığı'na teslim edilen Enver Aydemir; askeri kıyafetleri giymeyi red edince tutanak tutularak tekrar mahkeme çıkarıldı. Mahkeme Aydemir’in tutuklanıp Eskişehir Askeri Cezaevine gönderilmesine karar verdi.
Enver Aydemir Tahliye Oldu, Ama Hala Tutsak
Askerlik yapmayı dini inançları dolayısıyla reddettiğini söyleyen “vicdani retçi” Enver Aydemir, iki sene önce vicdani retçi olduğunu açıklamıştı. O tarihte zorla götürüldüğü Bilecik Jandarma Er Eğitim Tugayı’nda askeri üniforma giymeyi reddeden Aydemir, çıkarıldığı askeri mahkemede serbest bırakılmıştı. “Cebren askeri üniforma giydirilmiş olduğunu ve asker olmayı kabul etmediği için sivil mahkemede yargılanmak istediğini” söyleyen Aydemir 24 Aralık’ta yeniden tutuklanmıştı. Maltepe Askeri Cezaevide tutuklu bulunduğu süre içerisinde askeri üniforma giymeyi redde ettiği için bir çok işkenceye maruz kalan Enver Aydemir, ardından Eskişehir Askeri Cezaevine sevk edildi. Eskişehir askeri cezaevinde tutuklu bulunan vicdani retçi Enver Aydemir’in bu gün gerçekleşen ikinci duruşmasında eşinden alınan bilgi göre tahliye edildiğini öğrendik…
Avukatı Davut Erkan tarafından daha sonra yapılan açıklamaya göre; tutuklu bulunduğu süre ile birlikte, 10 ay kesinleşmiş ceza kararıyla jandarma şubesine götürülen Enver’in mevcutlu olarak, Bilecik’te bulunan askeri birliğe teslim edilmesi kararı verildi.
Enver Aydemir Vicdanımızdır…
Pazar günü tutuklu vicdani retçi Enver Aydemir’le
ve Ankara’da yapılan basın açıklamasında “halkı askerlikten soğutma”gerekçesiyle haklarında dava
açılan arkadaşlarımızla dayanışma göstermek adına Galatasaray meydanında bir basın
açıklaması gerçekleştirdik.
25 Mart 2010 Perşembe
R. Margulies, Enver'i Yazdı
Askerlik yapmak mutluluğunu yaşamamış olanlarınız
şu anda bu yazıyı okuyanların en azından yarısı. Sorum
sizlere değil. Yapmış olanlarınız, askere giderken
derin ve coşkulu bir sevince kapıldınız mı?Otobüste tıraşlı kafanızla şıkır şıkır oynayıp “Vatanıma hizmet
edeceğim nazlı yarim, le ley ley, le ley ley” diye türkü çığırdınız mı?
Ben Erzincan yolunda ne oynadım, ne de çığırdım. Çok tipik bir vatandaş olmadığımın bilincindeyim elbet. O kadar da kendimi bilmez değilim. Ama 58. Topçu Er Eğitim Tugayı’na teslim olurken çevremdeki tipik vatandaşların hiçbirinin yüzünde “Oh be, bu günü de gördüm, şükür yaradana” ifadesini gördüğümü hatırlamıyorum.